marla

Sözlükte film başlıklarını orijinal adıyla mı yoksa ülkemizde gösterime girmiş haliyle mi açıyoruz? Bu konuda bir kural var mı? Kararsız kaldığım için aynı zamanda fikir sormuş olayım. Orijinal adıyla yazdım ancak emin olamadım.

Ülkemizde köstebek ismiyle gösterime girmiş 2006 yapımı filmdir. Yönetmenliğini Martin Scorsese'nin yapmış olduğu filmin başrollerinde Leonardo DiCaprio, Matt Damon ve Jack Nicholson rol almıştır.
Ters köşe filmlerin başarılı bir örneğidir. Bu yüzden filme dair ne yazsam spoiler olacaktır. İzlenilesi, başarılı bir yapımdı. Filmin 1997 yapımı versiyonu da var ancak onu izlemedim.

Kişi kendisi çok kilo almış olduğunu söylüyor olsa bile asla ama asla yapmadığımdır. Kişi zaten kilolu olduğunun farkındadır, bunu ayrıca benim belirtmeme hiç de ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. 'bedenini en iyi sen tanıyorsun, istersen nasıl kilo vereceğini de zaten biliyorsundur.' der ve kilo konusunu kapatırım.

Ayrıntılı film yorumlarıyla ve üslubuyla dikkatimi çeken yeni yazar olmuştur. Hoş geldiniz.

İnstagram'da hindistan sokak lezzelerini ironik bir şekilde yorumlayan sokaginlezzetlerii isimli bir kanal var. Allah affetsin çok gülüyorum, metin yazarları kimse çok başarılı.
https://www.instagram.com/reel/C_K9txpInmK/?utm_source=ig_web_copy_link

Bilgisayar oyunları oynamıyorum ancak orta karar bir satranç oyuncusu olarak elbette ki bir tarzım var. Online satranç oynadığımda rakibi görmediğim için rahat davranıyorum. Süreli oyunlarda dahi bir sonraki hamleyi gösteren uygulamalar mevcut. Hile yapılıp yapılmadığını bilme şansım olmadığına göre rahatım.
Yüz yüze satranç oynarken ise rakibim (çocuk dahi olsa) beni yenebilmek için inanılmaz hırslı oynuyor. Ben rekabet duygusunu sevmiyorum, rahat ve kaygısız olmayı tercih ediyorum. Kazanıp kaybetmeyi ego meselesi olarak da görmüyorum. Ancak tüm hırsına rağmen kaybetmekten deliren birini izlemek oldukça eğlenceli. Bunu inkar edemem.

Babet çorap ve dar paça pantolon kadar kötü görünen çok az şey var. Yine de isteyen giysin ama görünce kendimi gizlemeden sırıtıyorum.

Başlığa bakınca burada dört gözle beklendiğini görüyorum. Şarkı söylemeyecekse gelsin tabii ki, ajdar'la sözlükte kavga edip onu ağlatmadım demem en azından .

Aslında ayırt etmesi oldukça kolaydır. -da, -de cümleden çıkarılınca anlam olarak bozulmuyorsa ayrı yazılır.
- onlar da gelmek istiyorlar. (onlar gelmek istiyorlar.)
-ben de bilmiyorum. ( ben bilmiyorum)
Cümleler anlamlı, yani -da ve -de ayrı yazılacak.
-da ve -de çıkarıldığında cümlenin anlamı bozuluyorsa bitişik yazılır.
-hırkan bende kalmış. (hırkan ben kalmış) olmadı yani bitişik.
-tüm gün odasında oturuyor. (tüm gün odasın oturuyor) olmadı yani bitişik.

Onuncu olduğumu öğrendiğim listedir. İyi bir derece bence, on numara. Yerim sabit kalsın, sevdim bu sırayı.

Aaaa bu benim. Yalnız olduğumda veya sadece çok samimi olduğum insanların yanında şarkı söylerim. Sesimin çok iyi olduğunu söylerler ama bence abartma olasılıkları yüksek. Çocukluğumdan beri müzikle ilgiliyim, iyi bir dinleyiciyim. Maalesef müzik eğitimi almadım. Sesimi kullanabilmeyi isterdim ama topluluk önünde şarkı söylemek için de fazla utangaç olabilirim. Bilemedim.

Geçtiğimiz günlerde komşu tabağı başlığında bu kanayan yaramdan bahsetmiştim. Kendimi tekrar etmeyeceğim. Zeytin yağlı ve bol yeşillikli kısırımı yapıp o habis tabaktan kurtuldum şükürler olsun ki. Dayak yemedim, gülücüğe boğuldum.
mefauf nickli yazar tarafından ukde bırakılmış.

Kişinin kendi bedenini ve görselliğini pazarlayarak kolay yoldan para kazanmasını sağlayan uygulamadır. Modern çağ et pazarıdır bana göre. İçerik üretici veya kullanıcılar için daha fazla yorum yapmak istemiyorum, kimsenin yaşamına müdahale etme hakkını kendimde bulmuyorum ama umarım çocukların bu içeriklere ulaşımı dahası içerik üreticisi olmalarını önlemek için bir politikaları vardır. Ayrıntılara hakim olanlar varsa başlığa yazabilirler.
edwird 2 nickli yazar tarafından ukde bırakılmış.

Hem görselliği hem de oyunculuklarıyla çok güzel bir filmdi. Tekrar izleyeyim, iyi oldu hatırlamak.

Maymun çiçeği virüsü kapmak. Hastalık trendlerini yakından takip eden biri olarak bundanım olmasından korkuyorum. Bu sefer aşı falan da olmam ben, yeter ya.

Ne işe yaradığını anlamadığım perva sözlük özelliğidir. Entrylerin hepsini, genel olarak yazarın profilini beğendim demek mi acaba? Bunda da bildirim geliyor mu ki? Neyse, deneyelim.

Nbc filmleri için yaptığımdır. Görselliğini seviyorum adamın. Özellikle kış uykusu filmini haluk bilginer ve demet akbağ diyalogları için iki defa izledim.
Tamtam nickli yazar tarafından ukde bırakılmış.

Aşık olmayı kötülemek mi? Başlığa yazılanlara şöyle bir baktım da, neden bu kadar kötümsersiniz? Ya deneyimi olmayanlar yazmış ya da aşık olmaya olumsuz bakanlar.
Neyse çözeriz, oturun anlatayım. Birinden hoşlanmak ve aşık olmak çok farklı kavramlar. Hoşlanma daha çok fiziksel olarak beğendiğiniz kişiye karşı duyulan bir çekim gibi düşünülebilir. Aşık olmak ise biraz daha karmaşık. Aşık olduğunuz kişiden ilk anda hoşlanmak zorunda değilsiniz, belki negatif düşünceler bile taşıyabilirsiniz o insana karşı. Zamanla sinsi sinsi aklınıza sızıp zihninizi ele geçiriyorsa buna aşk denilebilir. Aşık olduğunuzda salak bir sırıtma yüzünüze yapışıp kalır. Herhangi bir şey sizi mutsuz edemez, etse bile o size yazana veya onun sesini duyana kadardır. Bir insanı olumlu veya olumsuz tüm her şeyiyle yaşamınıza kabul edersiniz. Çoğu zaman kişinin olumsuz yönlerini hormonların da etkisiyle görmezsiniz bile. Aşk yanılsamadır, gerçeklikten uzak mutluluktur. Aşk aynı zamanda tanımaktır bana göre. Bir de Ahmet Ümit'in bir kitabına adını verdiği gibi; aşk köpekliktir.

Annesi ile paylaştığı fotoğrafın altında utanç verici yorumların yapıldığı milli sporcumuz. Yorum yapmakta zorlanıyorum bu tür insanlar için.
https://www.odatv.com/guncel/yusuf-dikec-ve-annesine-buyuk-saygisizlik-120060271