succulent

Kızımdan şüpheleniyorum sözlük. Sabah balkonda olan sigaram ki eminim şu an yok. Sabah su almak için 5 dk dışarı çıktım ve dönerken evden cart curt sandalye çekme sesi geliyordu. Kızımı okula yolladıktan sonra sigara paketim olduğum yerde değildi muhtemelen benim sigara paketimi sakladı. Bu da ilk değil. Son günlerde evde sürekli sigara paketlerim kayboluyordu. Sigara paketinin yerini bulursam hepsini bulmuş olacağım muhtemelen.

Günaydın sözlük abileri ablaları tarçın yine gidemedi.
Tarçın komşunun kedisi bize emanet bırakmıştı ama sanırım sepetle cami avlusuna konan bebekler gibi oldu.

Gece uyurken düşündüğün biri olmadığında dank eder kafana yalnızlık. Neyse yastığımıza sarılıp uyuyalım. İyi geceler sözlük

Bu gece başıma bela olmuş bir canlı. Odamı bol zehirli fısfıslarla donatıp terk ettim.

Bir gülme krizi hatıram var anlatsam hepiniz bana söversiniz. Linçlenmekten korktuğum için anlatamıyorum

Fındıklısı da dahil olmak üzere hiçbir kurabiyeyi sevmem.
Tanım: içine fındık konulmuş nişasta pudra şekeri, un ve yağdan elde edilmiş bir tatlı türü

Şekeri bırakmak demek içinde şeker içeriği olan her şeyi bırakmak demektir. Sadece kahvenize çayınıza eklediğiniz şekerleri değil. Ekmekte, hamur işlerinde, tatlılarda ve masum görünen meyvelerde bile şeker vardır. Meyve diye sağlıklı olmuyor bu arada.

Şekeri bırakmak çok zor bir süreçtir ama faydaları da inanılmaz derecede fazladır. Yine de büyük bir irade ister.

3-5 tane başlık açtım.

Denis Diderot (1703 – 1784), ünlü bir Fransız yazar ve filozoftur. Aydınlanma Çağı'nın en önemli kişilerinden birisi olarak kabul edilir. Fransız Devrimi'ni hazırlayan düşünsel gelişmelerde katkısı vardır. Yeni felsefi ve bilimsel düşünceleri ve bilgileri Avrupa'ya yaymak amacıyla Jean Le Rond D'alembert ile birlikte yazdığı Ansiklopedi en çok bilinen eseridir.

Diderot, büyük borç altına girmiş ve paraya ihtiyacı en üst düzeye çıkmışken 1765 yılında Rus İmparatoriçesi Büyük Catherine, sanat ve bilimin koruyucusu olarak, Diderot'nun kütüphanesini satın aldı ve hemen sonra o kütüphaneyi yine Diderot'ya bıraktı. Böylece Diderot'nun eline önemli bir miktar para geçmiş oldu. Catherine bununla da yetinmeyip 25 yıllık maaşını peşin vererek Diderot'yu kütüphanecisi olarak işe başlattı.

Diderot, eline geçen bu büyük parayla öteden beri almayı düşünüp de alamadığı kırmızı pahalı bir sabahlık aldı. Sabahlık o kadar görkemliydi ki Diderot evdeki eşyaların ona uymadığını fark etti ve başladı eşyalarını sabahlığına uygun olacak yenileriyle değiştirmeye. Her değiştirmede diğerleriyle uygunsuzluk daha da arttı ve ötekileri de yenilemeye başladı. Sonunda kendisini, evdeki bütün eşyaları yenileriyle değiştirmiş ve yeniden borçlu duruma düşmüş olarak buldu.

Diderot, bütün bunlardan sonra “Eski Sabahlığım İçin Pişmanlık” başlıklı bir yazı yazdı ve içine düştüğü tüketim çılgınlığını anlattı.

Kapitalist sistem, asıl olarak tüketim üzerine kuruludur. Tüketimin bir çılgınlığa dönüşmesi özellikle reklamların insanları aşırı biçimde etkilemeye başlamasıyla hız kazanmıştır. Aşağı yukarı aynı işlevleri gören ve ayrıntılarda farklı olan iki cep telefonundan birisi 2.000 liraya alınırken diğerinin yaşam boyu birkaç kez kullanılacak birtakım özellikleri taşıması nedeniyle 10.000 lira olması anlamlı değildir. Bu, parası çok olanlar için fazla sorun oluşturmayabilir. Sorun, asıl olarak parası az olup da o pahalı telefonu statü sembolü olarak alanlar için ortaya çıkar. Bu telefonu almak için kredi alındığında Diderot etkisi kendisini ortaya çıkarabilir ve bu alışveriş başka talepleri tetikleyebilir. 10 bin liralık telefonu alan kişi bu telefonla uyumlu olsun diye yeni krediler alıp kılık kıyafetini değiştirmeye yönelirse iş ciddileşmeye başlar. Bu, ekonomide gösteriş tüketimi denilen etkiye son derecede benzeyen bir etkidir.

Bu yazı alıntıdır.

Röpteşambır başlığını görünce gayri ihtiyari açmak istedim.

Günümüze ulaşan sütlerde bir çok bozulum vardır. Zaman içinde süt de diğer gıdalar gibi besin değerini kaybetmiştir. Günümüzdeki organik gıdalar gibi artık sütlerde cins cins ayrılmış durumda. Eskiden annelerimizin mahalle sütçüsünden aldığı süt artık yok.
Bu konuda inek cinsine göre de süt kalitesi değişiyor.
Ata sütü diye tabir ettikleri ve kod olarak A2 olarak tabir edilir ve insan için en faydalı sütlerden biridir. Sindirim sonucu oluşan aminoasitler vücut tarafından daha kolay emilir. Hazmı kolaydır. Dünya'da yaşam sütü veya içme sütü olarak kabul edilen A2 süt, sadece A2 protein içeren ve A1 protein içermeyen belirli cinsteki inek, koyun ve keçi sütlerinden elde edilir. Ülkemizde bu cins süt veren sığır ırkı ise Jersey'dir.

Bunu sözlükle yapmıyorum ama kızım okula başladığından beri bu sene 4. Sınıf her sene okul kütüphanesine fazlaca kitap bağışı yaparım. Ayrıca bu sene yeni açılan ana okulumuza da oyuncak bağışı toplandı. Eğitime destek için sınıfa akıl oyunları ve Morpa kampüs üyeliği desteği de yapıyorum. Eğer etrafınızda bu gibi şeyler yoksa tabi ki hiç tanımadığınız yerlere de bağışlar yapılabilir. Ama ben önceliği en yakınlarımdan başlayarak kullanmayı tercih ediyorum.

Köpekleri sokakta aç bırakan da bizleriz, onların yaşam alanlarını katleden de biz insanlarız. Sadece köpeklerin değil tüm hayvan aleminin. Betonlaşma, onların yaşam alanlarını işgale sebep oluyor. Ayrıca dışarıdaki aç hayvanların saldırgan olmasından da daha doğal bir durum yoktur. Zira aç insan da çalar çırpar yada cinayet bile işleyebilir. Her şeyi geçtim yine biz insanlar bu hayvanları çiftleştirip satarız. Onları evimize yavruyken çok tatlı diye alır sonra büyüyünce bakamayacağımız için sokaklara bilinçsizce terk ederiz.
Aklı olmayan, Allah'ın bile hayvanlar benim sessiz kullarım dediği canlı türünü onların hiçbir şeyden haberi yokken yaşama haklarını ellerinden alırız.
Sonra da tüm reailst düşünceler altında köpektapar oluruz. Keşke içinde bir gram hayvan sevgisi olsa her kişinin. O zaman bu dünya daha çekilir bir yer olurdu. Zira hiç bir faydası olmadığı halde sırf canlı ve bize muhtaç diye bir hayvanı seven insanın içindeki sevgi saftır temizdir. Çünkü biz artık sadece menfaatlerimize göre seviyoruz.

Zeytin ağacı bir çok dine göre kutsal bir ağaç olarak bilinir. Barışın,bilgeliğin, bereketin, saflığın sembolüdür.
Zeytin ağacı en dayanıklı ağaçlardan biridir. Yıllarca ve yıllarca yaşar. Bin yılı bulabilir. Öldürmek çok zordur. Yanan bir zeytin ağacı yeniden yeşerebilir.
Zeytin dalı; barışın sembolü olarak kullanılır.
Zeytinyağı bir çok derde devadır.
Zeytin kahvaltı sofralarımızı süslese de zeytinin kendisininde bilinen bilinmeyen bir sürü faydası vardır.

8 saat yeme 16 saat yememe şeklinde olan diyet. Hali hazırda yaptığım bir uygulama. Geçen hafta kendi başıma yaptım ve baklavadan san sabastiana kadar yediğim. Köy ekmeğine tereyağı sürüp öğün yaptığım halde 4 kg ya yakın kilo kaybettim. Şimdi bakalım diyetisyenimin belirlediği liste ile yapıyorum.
Bundaki kritik nokta 16 saat boyunca ağıza bir lokma dahi bir yemek atmamak. Su, çay, kahve içilebilir.

Bu diyet özeti şöyledir;
Yüksek yağ, yeterli protein, düşük karbonhidrat.

Yağ seçeneklerimiz tabi ki hayvansal değil daha çok bitkisel yağlar arkadaşlar. Zeytin yağı, Hindistan cevizi yağı gibi.
Protein ise günlük alınması miktardan bir tık daha aşağıda olabilir ketosiz olabilmek için.
Düşük karbonhidrat ise günlük alımı 25-50 mg arasında olmalı ki ketazosiz gerçekleşsin. Bu da tabii sebzelerden ve kuruyemişlerden alınan karbonhidrat ile. Ekmek, makarna, pilav kesinlikle yasak.
Bu diyetin amacı ise vücudu ketosize sokmaktır.
Nedir peki bu ketosiz?
Karaciğerin yağları ketonlara dönüştürüp kan dolaşımına göndermesinin sonucu olarak meydana gelir. Kasları ve diğer dokular daha sonra bunları alternatif bir yakıt olarak kullanabilir. Ketonların parçalanmasına ise ketozis denir.
Yani size dışardan enerji kaynağı yerine içerideki yağları enerjiye dönüştürüp harcatmayı hedefleyen bir yöntem.
Lakin bu diyeti çok uzun süreler uygulamak hem sağlık açısından tehlikeli hem de sürdürülebilirliği çok mümkün değildir. Bu tarz bir beslenmeyi diyetisyen eşliğinde yapmak, boy ve kilo endeksimize göre günlük almamız gereken yağ, protein ve karbonhidrat miktarımızı belirlemek için çok önemli bir faktördür.
Bu diyeti yaparken bozmak gibi bir şansınız yok çünkü her hata ketosizten sizi çıkarır. Ayrıca diyet süresi bittiğinde diyeti parça parça açarak yapmak gerekiyor. Uzman şart yani.
Bu diyeti yaklaşık 1 ay boyunca hiç bozmadan spor takviyesi ile yaparak 11 kg vermiştim. Ama bazı sebepler yüzünden kontrollü açamadım ve verdiğim kiloları 3 ay gibi kısa bir sürede geri aldım. Şimdi farklı bir diyet uyguluyorum bakalım bu kilolar vücuduma ne kadar yerleşmiş gözlemleyeceğim.

Kesinlikle orwell in ütopyasına doğru ilerliyoruz dünya olarak.

Biz eskide kalmıyoruz günümüze adapte oluyoruz

Benim de hiç bilmeden sahip olduğum şey. Nasıl oldu, nerden geldi, kim koydu hiçbir fikrim yok. Sahi ne işe yarıyor.

Gayet normal bir eylemdir aslında. Bu kadar üstüne konuşulmasının sebebi de artık köy ortamından uzak köy kültürü yaşamadığımız için böyle durumlar insanlar için sempatik bir hal alıyor. Bizim gibi köylüler içinse artık duymadığımız bir ses türü. Duymadığımız derken artık normal gelen bir ses.

Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane bilmecesinin cevabı olan, Kimisi tatlı kimisi ekşi çıkan çok taneli bir meyve. Narın suyunu sıkarak içebilir ya da narı kaynatarak bir tür özünü üreterek(nar ekşisi) salata gibi yemeklerde sos olarak kullanabilirsiniz. Biri temizlese kaşık kaşık yiyebileceğim bir meyve iken, onun açıp saatlerce içinden tanesini ayıklamak bana ayrıca bir üşengeçlik olarak geliyor. Bu arada bahçemizde bir sürü nar ağacı da mevcut. Eğer meyveler dalından olgunlaşıp yere düşerse inanılmaz sinek topluyor.