Bir insanın derinliği diğer insanların sığlığına göre belirleniyorsa, sürekli bu derinlik değişik levellerde olacaktır
succulent
1. nesil Yazar - 22. Seviye Gecenin efendisi - Yazar
- toplam entry 1018
- takipçi 23
- puan 48598
Bazen sadece biraz benzin ve bir kibritle yakmak istiyorum. Sanki evde 20 kişi yaşıyoruz.
Çıktığı ilk senelerde oldukça lezzetliydi hatta bir ekmek kadayıfı tatlısı verirlerdi üstünde 1 kg kaymak. O fiyata hala nasıl öyle bir porsiyon satıyorlar şaşırırdım. Ama sonraları gitmedim. Ve muhakkak o tadda bir değişiklik olduğunu düşünüyorum. O ucuzluğun sebebi de domuz etiymiş demek ki
Zaten sadece gece uyurken evlerimize dağıldığımız babamın gün içinde bir yere gidince görüntülü araması. Bu adam kesinlikle bana bağımlı. Daha olmadı iş yerinin kameralarından izliyor. Bir sabah kameradan bakıp, bugün çok güzel görünüyorsun diye mesaj attığı bile olmuştu. Onun dışında annemle farklı ülkelerde yaşamamıza rağmen ayda bi kere görüntülü konuştuğumuz oluyor. Ama zırt pırt aranmaktan da sürekli görüntülü konuşmaktan da hoşlanmıyorum.
Köpek gariban gariban yolu kesiyor co pilot gibi :=)
Gelene kadar ağladı. Kısırlaşacak içine doğdu herhalde
Köpeğin acısı bizim acımısdır :=(
:) köpek bu duyarlılığın için sana minnettar :)
Senden bir Osman vibe alıyorum ama emin de değilim.
Ne olduğunu bilmediğim bir grup chat uygulaması. Hiçbir zaman dahil olmadım. Genelde playerların kullandığı bir iletişim kanalı gibi bir şeydi benim için.
Biz msn den devam edelim yeni nesil uygulamar bizi bozar bizi bozmazsa biz onları bozarız bak bir indirmemle komple ülkede yasaklandı sjsjs
MSN çok iyiydi ya. Ne güzel titreşim falan vardı. Dinlediğin müziği görüyorlardı falan. Üff ne teknolojiymiş be. Bu arada karmada çok büyük rolün var gibi 😅😅
Bizimkiler hep garip de benim en sevdiğim dialog şöyle oluyor.
Bir zarar ziyan yaptığım zaman, olayı önce abartarak baba ben çok kötü bir şey yaptım. Bunun için çok üzgünüm diyip, sonra o baya baya kötü bir şey beklerken ben durumu söylüyorum. Oh ya bu muydu? Senin canın sağ olsunla bitiriyoruz. Tam bir manipülatörüm.
Bir zarar ziyan yaptığım zaman, olayı önce abartarak baba ben çok kötü bir şey yaptım. Bunun için çok üzgünüm diyip, sonra o baya baya kötü bir şey beklerken ben durumu söylüyorum. Oh ya bu muydu? Senin canın sağ olsunla bitiriyoruz. Tam bir manipülatörüm.
Sen tabi ki deyip evet tırtıl olsanda seni severdim ile sorulara cevap vererek soru soranın içini rahatlatmak gerek :)
Müzik dinlemek zaman zaman hoşuma gitse de sıklıkla gerçekleştirmediğim bir eylem. Şarkıların sözleri beni bunaltıyor, daraltıyor, kafamın içinde yankı yapıyor, sesler rahatsız ediyor. Sanırım sürekli sese maruz olduğum için artık ekstrasına katlanamıyorum. Ses olduğu zaman kendimi shutdown yapamıyorum.
Hala birinci sıradayım biraz frene bassam iyi olacak sanırım.
Rociletta yokluğun aynı sabah olup da güneş doğmaması kadar hissedildi.
Geldim kanki, endişelenmeyin, artık güneş yine normal doğup batacak.
Kendimi birden Norveç'te sanmıştım. Oh muhasır bir medeniyete ulaştım diye mutlu olmuştum ama sen yokmuşsun ondan sapıtmış bu güneş. Neyse akşam da olsa doğdu güneşimiz 😅😅😅
Sanat güneşi kanki, tek rakibim zeki müren abim. Bayılırım ona.
Peki sen de zeki müren gibi bizi görecek misin?
Big brother gocu is watching kanki! Aynı 1984! Bunlar hep similasyon!
😅😅😅 nasıl psikopatça bir şey yaw o.
Neden rocinante'ye benzetildiğimi ve de benzemem gerektiğini şimdi anladım:))
Bir gün herkes rocinante olacak!
Robot muyuz oğlum biz
Kanki, yazım dilinizi şimdiden bozdum bence kısmen de olsa. Bana biraz daha maruz kalın, sonra görüşelim bu konuyu. :p
😅😅😅
Tüm ifadelerin, vurgulamaların, kinayelerin üvey babası olan Rocinante istiyor ki cümleler devrilsin, anlamlar kaysın, ifadeler muğlaklaşsın ve o da baba şefkatiyle başını okşayıp ayağa kaldırsın… -kendimden biliyorum- :)
Bu ay avans alabilir miyim?
Kadın düşmanı olan bir topluluk.
Üyeleri partner bulmak konusunda zorlanan veya kendini bu durumda zavallı gören kişilerden oluşan erkeklerden oluşuyor. Kadın düşmanı olmak ise başlıca özellikleri. Genel olarak erkekleri kadınlardan daha üstün görmek gibi düşünceleri var. Kadınların güçlü erkeklerden hoşlanmalarını kabul edemiyorlar. Aynı zamanda kendilerini de çirkin ve güçsüz oldukları için tercih edilmediklerini düşünüyorlar. Yakın zamanda 2 kadını katledip surlarda intihar eden Semih çelik'inde bu gruba dahil olduğu iddia ediliyor.
Üyeleri partner bulmak konusunda zorlanan veya kendini bu durumda zavallı gören kişilerden oluşan erkeklerden oluşuyor. Kadın düşmanı olmak ise başlıca özellikleri. Genel olarak erkekleri kadınlardan daha üstün görmek gibi düşünceleri var. Kadınların güçlü erkeklerden hoşlanmalarını kabul edemiyorlar. Aynı zamanda kendilerini de çirkin ve güçsüz oldukları için tercih edilmediklerini düşünüyorlar. Yakın zamanda 2 kadını katledip surlarda intihar eden Semih çelik'inde bu gruba dahil olduğu iddia ediliyor.
İncel'diği yerden kopsun
Tanırsınız benim gibileri boş sokaklardan
Çizgilere basmadan yürümeye çalışan insanlardan
Bu başlığı görünce çok sevdiğim Teoman şarkısı geliyor aklıma.
Çizgilere basmadan yürümeye çalışan insanlardan
Bu başlığı görünce çok sevdiğim Teoman şarkısı geliyor aklıma.
Ben demiştim demeyi ezberledim gitmeyi..
Diyabet hastası babamın yeme ayarı bozulduğu için her tarafa haber saldım. Benim mıntıkam dışı bir şey yerse gittiği her yerden beni arayıp baban bunu yiyebilir mi bunu içebilir mi diye izin istiyorlar. Buna çay da dahil :)
Kurumsalda çalışırken yasal hakkımdan dolayı ilk seneler 14 ve artı olarak 30 gün şua izni 5. Yıl bitiminden sonra 21 gün yıllık ve yine tabi şua izniyle yılda 50 günden fazla izin hakkına sahiptim. Ayrıca fazla mesai izinleri nöbet izinleri derken ayda max 15 gün yılda ise max 200 gün falan çalışıyordum. Tabii zaruri durumlarda artabiliyordu ama ortama böyle şekildeydi. Hayat kalitem iyiydi bu yüzden. Maaş da tatmin ediciydi zamanın şartlarında asgari ücretin 3 katından fazla kazanıyordum. Ama bitti tabii. Şimdi yılın 365 günü hem izinli gibiyim hem çalışıyor gibiyim. Değişik.
Mantığıma bir türlü oturtamadığım hede. Bundan 6000 yıl önce bile insanlar ayrışmayı biliyormuş demek ki :)
Ahlak olgusu temelde vicdandan gelir. Ahlaksızlıkların örneklerine bakarsak vicdan yoksulluğu barındıran şeylerdir. Marla'nın dediği örnekte dedelerin public yapması da bu vicdan yoksunluğundan kendilerine normalleşmiştir. Dinler de vicdan üzerine oynar zaten. İnsanın vicdanını yoklar ona hizmet sunar. Vicdan ise aslında kişinin öncelikle kendisini rahatlatması durumudur. Birine iyilik edersin ama öncelik amaç kendi içini rahatlatmaktır. Faydanın ikincil tarafı muhatabına ulaşır. Ahlakın temel yasası da böyle işler işte.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?