zor bir şekilde yapılır, imkansız zaman alır.
Bir kez iş için, bir kez de turistik amaçlı gittiğim şehir. Hollywood pompalamasıyla, gereğinden fazla gözde büyütülmesin. film ve eğlence sektörünün merkezi kabul edilen hollywood buranın bir semti olduğundan, hollywood yıldızları için yalandan bir cadde yapmışlar; kaldırımlarına bilinen aktör ve aktristlere ithaf edilen yıldızlar çakmışlar. hani şu pek çok Amerikan filminde gördüğünüz hollywood tepesine de, kocaman beyaz bir hollywood yazmışlar. Şehirde başka bir numara yok. Sadece merkezinde 8-10 tane gökdelen olan Bildiğiniz koskocaman bir köy gibi düşünün.
ultra zenginlerin yerleşkesi olan beverly hills diye de bir semtleri var, hepsi bu. beverly hills'te 100 metre ilerde solda yola çıkmayı bekleyen bir araçtan korna yemiştim niye yavaşlamadım diye. tabii durup bir türküz oğlum, o kadar ince nezaket bekleme diyecek vaktim olmadı, sürüp gittim. yapacak bir şey yok.
yani özetle adı sizi büyülemesin. ilerde Amerika seyahati planlarsanız destinasyon olarak los angeles'i hesaba katmayın. ama gerek las vegas, gerek meksika sınırı (santa fe), gerekse grand kanyon için uygun bir başlangıç noktasıdır. los angeles'ı atlama noktası olarak kabul edip buralara odaklanabilirsiniz. las vegas'ı özellikle tavsiye ederim. çölün ortasında ve yapay da olsa bambaşka bir dünya.
ultra zenginlerin yerleşkesi olan beverly hills diye de bir semtleri var, hepsi bu. beverly hills'te 100 metre ilerde solda yola çıkmayı bekleyen bir araçtan korna yemiştim niye yavaşlamadım diye. tabii durup bir türküz oğlum, o kadar ince nezaket bekleme diyecek vaktim olmadı, sürüp gittim. yapacak bir şey yok.
yani özetle adı sizi büyülemesin. ilerde Amerika seyahati planlarsanız destinasyon olarak los angeles'i hesaba katmayın. ama gerek las vegas, gerek meksika sınırı (santa fe), gerekse grand kanyon için uygun bir başlangıç noktasıdır. los angeles'ı atlama noktası olarak kabul edip buralara odaklanabilirsiniz. las vegas'ı özellikle tavsiye ederim. çölün ortasında ve yapay da olsa bambaşka bir dünya.
artık eskimiş olması lazım, zira kendimi bildim bileli yeni zelanda diyoruz. neyse başarısız espri girişimimi bir tarafa bırakacak olursak, güney yarım kürede, avustralya'nın doğusunda yer alır. yani bilinen kadim dünyadan fersah fersah uzaktır. başkenti willington olmakla birlikte en büyük ve kalabalık şehri auckland'dir (tabu kadastrosunda çalışacak kadar karış karış birdiğim şehir).
kişi başına düşen koyun sayısı ile en fazla koyuna sahip ülke (idi). şimdi teyit için baktım. tarım ve hayvancılık politikalarındaki değişiklikler nedeniyle çin'e kaptırmış bu ünvanı (bu çin'le işimiz var, adamlar gümbür gümbür geliyor).
eşsiz doğası, yüzüklerin efendisi başta olmak üzere pek çok filme plato olmuştur.
dünya üzerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan ilk ülkedir. Bu konuda pek çok medeni (!) ülkeden önde olsak da, yeni zelanda, 1800'lü yıllarda aldığı bu kararla konuya damgasını vurmuştur.
kişi başına düşen koyun sayısı ile en fazla koyuna sahip ülke (idi). şimdi teyit için baktım. tarım ve hayvancılık politikalarındaki değişiklikler nedeniyle çin'e kaptırmış bu ünvanı (bu çin'le işimiz var, adamlar gümbür gümbür geliyor).
eşsiz doğası, yüzüklerin efendisi başta olmak üzere pek çok filme plato olmuştur.
dünya üzerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan ilk ülkedir. Bu konuda pek çok medeni (!) ülkeden önde olsak da, yeni zelanda, 1800'lü yıllarda aldığı bu kararla konuya damgasını vurmuştur.
zamanında araştırıp soruşturmuştum, ne ola ki bu 46'nın delilikle alakası diye. Türk Ceza Kanununun 46. maddesi akıl sağlığı sıkıntılı olan suçluların cezai hükümlerini düzenliyormuş. Dolayısıyla kafa gidik tiplere 46'lık denmeye başlanmış.
Bu vesileyle şimdi yine baktım TCK'ya, 46. maddenin konuyla alakası yok. TCK, akıl sağlığı diye tarattım 32 çıktı. sanırım taşımışlar maddeyi. yani aslında güncel olarak 46'lık değil 32'lik dememiz gerekiyor. Ama yerleşmiş bir kere, kırılmaz bu saatten sonra. 46 devam, anlayan anlar.
Bu vesileyle şimdi yine baktım TCK'ya, 46. maddenin konuyla alakası yok. TCK, akıl sağlığı diye tarattım 32 çıktı. sanırım taşımışlar maddeyi. yani aslında güncel olarak 46'lık değil 32'lik dememiz gerekiyor. Ama yerleşmiş bir kere, kırılmaz bu saatten sonra. 46 devam, anlayan anlar.
kamıştan yapılan üflemeli bir çalgıdır. tasavvuf müziğinin bel kemiğidir. yatıştıran ve huzur veren bir tonu vardır. hele ki usta ellerde tadından yenmez.
bir arkadaş var eğitimini alıyor. müzikle olan alakamı bildiğinden her çalıştığı parçayı benimle paylaşıp yorum istiyor. çok kötü yahu. şevki kırılmasın diye bir şey de diyemiyorum, güzel ama daha iyi olmalı gibi bir şeyler geveliyorum. ama yeter yahu! kötü çalıyor işte!
oh be! dedim rahatladım. yaşasın anonimlik!
bir arkadaş var eğitimini alıyor. müzikle olan alakamı bildiğinden her çalıştığı parçayı benimle paylaşıp yorum istiyor. çok kötü yahu. şevki kırılmasın diye bir şey de diyemiyorum, güzel ama daha iyi olmalı gibi bir şeyler geveliyorum. ama yeter yahu! kötü çalıyor işte!
oh be! dedim rahatladım. yaşasın anonimlik!
Hocam yüksek affınıza sığınarak aklıma direkt bu video geldi sizinle paylaşmak istiyorum
🤣🤣 süper. neyse ki bizim çocuk bundan bir kaç gömlek üstün. en azından öyle ya da böyle bir icra var :))
bir şeye benzetememiştim. içimi çok yumuşak. bana pek bir şey ifade etmemişti. fazla kahve içmem çaycıyımdır ama içtiğim zaman damardan içerim. neyse hayvan *ku da içmedik demeyiz. hoşaftan anlamıyorum sanırım.
Ne demişler "Es sohbeti bilâ çay, kes semai bilâ ay"
evet. ille de çay.
pek sırlık bir konu değil aslında. basitçe yalnız vakit geçirmekten daha fazla keyif almakla ilgili. kendimi takdir ettiğim özelliklerin arasında gelir.
bir sürrealizm ve dali hayranı olarak resmin orijinalini ve tematik heykellerini görme şansına eriştim. sürrealizm akımının en bilinen temsilcilerindendir dali. bilinen müzelerdeki duvar boyu muhteşem tablolardan daha değerlidir benim için. gerçekten tanımak isterdim kendisini. zira değerli pek çok ressamın tablolarındaki yetenekten daha ziyade dali'nin iç dünyasıdır merak ettiğim.
benim bir numaram eriyen saatler değil, “Dream, Caused by the Flight of a Bee” tablosudur:
benim bir numaram eriyen saatler değil, “Dream, Caused by the Flight of a Bee” tablosudur:
Salvodor dali türk olsa ahlaksız tablolar çiziyor diye idam ederlerdi hocam :d.
haha orası kesin.
yaşlılık aslında kelime kökünden bağımsız olarak zihin ve beden sağlığıyla değerlendirilmelidir. düzenli spor yaparak, sağlıklı beslenerek, emekli olsak da kendimizi meşgul edecek zihinsel ve bedensel aktiviteler bularak bunu ötelemek imkan dahilinde. yaşam sevincimizi kaybettiğimiz zaman yaşlılığa merhaba diyebiliriz. memleket şartlarını düşünürsek bu döneme beklenenden daha erken adım atmak pek mümkün.
kendi görüşlerimi bir tarafa bırakıp konuya istatistiki yönden bakacak olursak, yaşlılık alt sınırı önceleri 60 yaş olarak kabul ediliyordu. ama sosyal güvenlik kaynaklarının daha verimli kullanılması adına dünya sağlık örgütü bu yaş sınırını 75 yaş olarak yeniden değerlendirdi. dünya sağlık örgütü standartlarına göre mevcut durumda yaşlılık 75-90 yaş, ihtiyarlık 90+ olarak değerlendiriliyor.
tabii bu abiler bu skalayı muhtemelen Norveç şartlarına göre dizayn ettiğinden bizle pek uyuşmuyor. zira bizde 65+ a toplu taşıma ücretsiz. bu aslında bizde yaşlılık sınırının 65 olduğunun dolaylı yoldan kabulüdür.
65 plus'a toplu taşımanın ücretsiz olması nasıl oldu :
-hilmi! oğlum belediye otobüslerini 65 yaş üstüne bedava yapın!
- başkanım, belediye gelirleri belli. batarız yapmayın.
-yapın oğlum yapın. zaten 2-3 sene daha ya yaşarlar, ya yaşamazlar. rahat olun.
- tamam başkanım, yapıyoruz.
-the end-
kendi görüşlerimi bir tarafa bırakıp konuya istatistiki yönden bakacak olursak, yaşlılık alt sınırı önceleri 60 yaş olarak kabul ediliyordu. ama sosyal güvenlik kaynaklarının daha verimli kullanılması adına dünya sağlık örgütü bu yaş sınırını 75 yaş olarak yeniden değerlendirdi. dünya sağlık örgütü standartlarına göre mevcut durumda yaşlılık 75-90 yaş, ihtiyarlık 90+ olarak değerlendiriliyor.
tabii bu abiler bu skalayı muhtemelen Norveç şartlarına göre dizayn ettiğinden bizle pek uyuşmuyor. zira bizde 65+ a toplu taşıma ücretsiz. bu aslında bizde yaşlılık sınırının 65 olduğunun dolaylı yoldan kabulüdür.
65 plus'a toplu taşımanın ücretsiz olması nasıl oldu :
-hilmi! oğlum belediye otobüslerini 65 yaş üstüne bedava yapın!
- başkanım, belediye gelirleri belli. batarız yapmayın.
-yapın oğlum yapın. zaten 2-3 sene daha ya yaşarlar, ya yaşamazlar. rahat olun.
- tamam başkanım, yapıyoruz.
-the end-
uluslararası bağlantısı bol bir şirkete girip network yapmak. en azından benim yöntem buydu. daha kolay yolları vardır mutlaka.
bunun siyasiler tarafından sıkça kullanılan “gündemimizde yok” versiyonu var.
misal: “emekli aylıklarının hesaplanmasıyla ilgili bir konu gündemimizde yok.” diyorsa, “artış yapmayacağız ulen!” demek istiyordur. sadece daha havalı ifade etmiştir.
misal: “emekli aylıklarının hesaplanmasıyla ilgili bir konu gündemimizde yok.” diyorsa, “artış yapmayacağız ulen!” demek istiyordur. sadece daha havalı ifade etmiştir.
#3032'den alıntı:
sohbet skalasında sıcak bir hoşgeldin ve kısa bir hâl hatırdan öteye geçmemeli. orada ekonomi, siyaset, futbol konuşmak, komşu bakkal kamil'in baldızının dedikodusunu dinlemek için değil, tıraş olmak için bulunuyor ve mümkün olan en kısa sürede olay mahallini terk etmeyi planlıyorum. hadi hayırlı tıraşlar.
sohbet skalasında sıcak bir hoşgeldin ve kısa bir hâl hatırdan öteye geçmemeli. orada ekonomi, siyaset, futbol konuşmak, komşu bakkal kamil'in baldızının dedikodusunu dinlemek için değil, tıraş olmak için bulunuyor ve mümkün olan en kısa sürede olay mahallini terk etmeyi planlıyorum. hadi hayırlı tıraşlar.
birkaç ay süren sıkıntılı tetkik süreci, sonrasında teşhis konulması. daha sonrasında kötü haberi aileye şeker komasına sokmadan ya da kalp krizi geçirtmeden nasıl veririz planlaması. ameliyat, sonrasında bir kaç ay toparlama süreci, daha da sonrasında tekrarlamasın diye üç ayda bir tekrarlı kontrol. anılık pek bir şey yok yani, süreç dümdüz böyle.
sanırım hiç uğraşmazdım. dışarıda akıllı kisvesi altında dolaşan delilerle cebelleşmektense, tescilli delilerle vakit geçirmek ruhuma daha iyi gelebilirdi.
Farklı ve bir nevi haklı bir bakış açısı
hava taşımacılığı sektörünün hizmet kalitesini değerlendiren skytrax raporuna göre dünya sıralamasında 7. sırada yer alan bayrak taşıyıcı havayolu şirketimizdir. bu veriden bağımsız olarak thy, dünya üzerinde en çok noktaya uçan havayolu şirketi olarak istatistiklere girmiştir. bir ara da, en az bavul kaybı ya da gecikmesi yaşanan şirket olarak istatistiklere girmişti ama bu ünvanı hala koruyor mu bilmiyorum.
yaklaşık 450 uçaklık filoya sahip olup, sürekli siparişlerle filosunu genişletmektedir. diğer firmalara göre baya pahalıdır ama aldığı ücreti hizmet kalitesine yansıtmaktadır. çeşitli yabancı firmalarla da uçma fırsatım oldu ama hiç birinde thy'nin hizmet kalitesini görmedim açıkçası.
ek bilgi: türk lobisiyle sıkı ilişkisi olan new york belediye başkanı da sürekli thy'yi tercih ettiğinden ve aldığı düşük fiyatlı biletleri ilgili makamlara beyan etmediğinden rüşvet gerekçesiyle soruşturma geçiriyor bildiğim kadarıyla.
yaklaşık 450 uçaklık filoya sahip olup, sürekli siparişlerle filosunu genişletmektedir. diğer firmalara göre baya pahalıdır ama aldığı ücreti hizmet kalitesine yansıtmaktadır. çeşitli yabancı firmalarla da uçma fırsatım oldu ama hiç birinde thy'nin hizmet kalitesini görmedim açıkçası.
ek bilgi: türk lobisiyle sıkı ilişkisi olan new york belediye başkanı da sürekli thy'yi tercih ettiğinden ve aldığı düşük fiyatlı biletleri ilgili makamlara beyan etmediğinden rüşvet gerekçesiyle soruşturma geçiriyor bildiğim kadarıyla.
bir süre severek izlediğim program. chicago'da bir ikinci el mağazasında geçiyor. programın senaryosu, mağazayı işleten baba, oğlu, sinir küpü kızı ve müşterilerin birbirleriyle didişmesi üzerine kurulu. ama bir süreden sonra kavga gürültü, stres bayıltıyor ve izlememeye başlıyorsun.
-esenyurt (namı diğer esencılıs): basılan tekel bayii, silahlı yaralama.
-zeytinburnu: uyuşturucu zehirlenmesi.
-zengin semtler: bunalımdaki üst tabaka çocuğu, balkondan atlama sonucu kırık çıkık beyin kanaması vb.
bölgeden ziyade istanbul ilçeleri/semtleri oldu ama yapacak bir şey yok. istanbul çocuğuyuz sonuçta.
-zeytinburnu: uyuşturucu zehirlenmesi.
-zengin semtler: bunalımdaki üst tabaka çocuğu, balkondan atlama sonucu kırık çıkık beyin kanaması vb.
bölgeden ziyade istanbul ilçeleri/semtleri oldu ama yapacak bir şey yok. istanbul çocuğuyuz sonuçta.
sevgili succulent bugün formunda. türkiyedeyken seyrettiğim tüm programları sıralamaya başladı. dr. nowzaradan'ın esas oğlan olduğu ağır yaşamlar programını da kaçırmazdım. programın yapımcısı kendi oğluydu bildiğim kadarıyla.
işin enteresan tarafı, amerika iran'ın ensesinde boza pişirirken (ya da her daim pişirmeye niyetliyken), iran asıllı dr. nowzaradan da amerikan obezlerinin ensesinde boza pişiriyor :) taviz vermeyen katı tutumuna da hayran olmamak mümkün değil.
işin enteresan tarafı, amerika iran'ın ensesinde boza pişirirken (ya da her daim pişirmeye niyetliyken), iran asıllı dr. nowzaradan da amerikan obezlerinin ensesinde boza pişiriyor :) taviz vermeyen katı tutumuna da hayran olmamak mümkün değil.
Yazdıklarımdan başka çok az daha tv programı biliyorum. Pek tv seyretmem
ben de ulusal kanalları seyretmeyeli yıllar oluyor. evde sürekli dönen 3 kanal; fox crime, d-max ve tlc'ydi.
:) ulusal kanalları izlemeye zaten gerek yok. Artık hayatın bir parçası hepsi.
bizde sanırım d-max'ta yayınlanıyor. dükkanda duran kıvırcık saçlı esmer kız kanserden vefat etmişti sanırım. depodan çıkan ultra değişik o kadar malzemenin alıcısını direkt nasıl buluyorlar, hep düşünmüşümdür. tecrübe desen mümkün değil, zira her seferinde standart ötesi malzemeler oluyor. dolayısıyla en azından okutma kısmının mizansen olduğunu düşünmüyor değilim.
tuzla piyade okulunun kuzeyinde yer alan, acemilik tatbikatlarını yaptığımız tepenin adıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?