Günaydın sözlük, sabahın köründe saçma şekilde uyanmış olsam da, dün gece yatarken planladığım şeyi yapıcam bu hayat motivasyonumu düşüremeyecek. Az sonra bir kahve demleyip çocuğu okula sepetledikten sonra ineceğim sahilde içeceğim kahvemi. Belki sonra da yürürüm.
Burda da buldular beni diye sinirlenen succulent kafasına düşen haberciyi hızlıca itekleyerek delice koşmaya başladı, nereye gittiği mühim değildi. Topuklarını götüne vura vura kaçıyordu.
Son bir saattir başımın etini yedi bir de canımı yaktı şerefsiz onun yüzünden ne uykum kaldı ne başka bir şey. Ve sonunda dayanamadım onu öldürdüm. Evet sözlük itiraf ediyorum ben bir katilim. Az önce o ince bacaklı bol vızırtılı Allah'ın cezası sivrisineği duvara yapıştırmak suretiyle katlettim.
Ah kediler sadece hayatımın 1000 de birini kaplıyor gerçekten :) keşke sadece kediler gibi derdim olsa. Arka planda kocaman bir sahne var ve ben o sahnede tek başıma dev bir gösteri yapıyor gibiyim.
Güçlü olmam gerektiği için çok güçsüz hissediyorum. Hayatımdaki mücadele etmem gereken şeyler bana ekstradan mücadele direnci çıkardığında ben de onlara karşı direnç kazanıyorum. Kaskatı olmaktan yoruldum. Birilerinin hayatlarında disiplin sağlamak zorunda olmak zamanın içinde kaybolmak gibi bir şey. Gün boyunca yaptıklarımı analiz etmeye kalktığımda yeniden yoruluyorum. Ne hissettiğimi hissedemeyecek kadar doluyum aslında.
Öncelikle manyaklığın neden bu kadar arttığına dikkat çekmek isterim. İnsanların tahammül seviyelerinin çok düşmesine, ahlaki değerlerin kaybolmasına, genel olarak mutsuzluk ve tatminkarsızlık duygularının artmasına, insanların meşguliyetlerinin olmamasına bağlayabiliriz. Bir de toplumda dayatılan iyilikten Maraz doğar anlayışından dolayı bilinç altlarında iyilik kavramının değeri gittikçe azalmaktadır. Buna istinaden manyaklık adı altındaki tüm suçlar artmış ve artmasıyla birlikte herhangi bir caydırıcı önlem alınamamış olmasından dolayı bu suça meyleden insanlarda oluşan rahatlık sebebiyle manyaklık gayet tabi daha da artış göstermiştir. Ama normalleşmesinin sebebi artık bunu kanıksamış olmamızdan kaynaklı.
Hak ettiği itimamı göreceği yere düşer genelde. Sanki para için düşülen yer bilmiyor mu her niyetin parayla olacağını. Ne kadar ekmek o kadar köfte mantığı ile alan razı veren razı durumudur.
Allahtan çok fazla dışarlarda gezmiyorum da kendi mıntıkamda her noktada çakmak var. İlla dışarı çıkılacaksa da zaten çoğu zaman sigarayı da unutuyorum. Acemilik işte. Bi çakmak bir sigara da dışardayken ediniyorum. Mis tertemiz
Türkler bir zamanlar şaman dini inançlarından kaynaklı bir sürü batıl inanca sahip. Kara kedi, kurşun dökmek, elden ele bıçak almamak, ayna kırılması, nazar boncuğu, Mevlütler gibi gibi bir sürü batıl inanç. Aslına bakarsan bu tarz deli saçması inançlara sahip olan insanların hayatlarında bir dünya zorluk, psikolojilerinde sürekli bunlara bağlı sığınma ve çözümsüzlükler doğuyor. Türkleri bırakın bir çok Avrupa ülkesinde de benzer batıl inançlar mevcuttur. Bu da sistem gereği oluşturulmuş bir şey olsa gerek. Eskiden psikoloji yokmuş, durumun şartlarına göre kişilerdeki Burhanları tespit etmek için böyle şeyler uydurmuşlar diye düşünüyorum.