Tanımadan hayal alemine dalındığı için ve sonra tanıdıkça hayaller suya düştüğü için.
succulent
1. nesil Yazar - 21. Seviye Doğa koruyucusu - Yazar
- toplam entry 948
- takipçi 22
- puan 44303
Hata yapmadan başarı elde etmek tesadüftür. Hatalardan sonra başarı göstermek ise bilinçli bir kazanımdır. Hiç kimse doğduğunda şu an olduğu gibi donanımlı değildi. Yürümeyi öğrenmek için emeklemesi gerekti. Konuşmayı öğrenmek için yarım yarım kelimeler tüketti. Etrafınızda üstün başarı sağlayan insanların çoğu bir çok başarısızlık deneyimi yaşadı. Ama onları devamlı başarısızlıktan alıkoyan bir şey vardı. Pes etmemek ve başarısızlıklarından ders çıkarma eğilimi. Başarısızlık, ders almayı bilenler için çok büyük bir öğreticidir.
Erkekler çok düz mantık düşünürler genelde (istisnalar hariç), kadınlarda epey derin ve ince düşünürler anlaşmazlıkların en büyük sorunu orda çıkıyor. Aslında açık bir iletişim olsa iki cins arasında bu kadar problem kalmayacak. Kadınlar biraz daha komplike bu konuda
Elimden geldiğince gündemi doldurmaya çalışsam da bazen boş yapmak ihtiyacını da burda sağlıyorum çünkü gerçekten komik reaksiyonlar alıyorsun ve gülmeye de ihtiyacımız var
öbür kedi nerde? çok şükür aklına geldi gerizekalı der gibi bakmış manyak :)
Bazen bir kedi olmak istersin bende çayla içimi ısıtmaya çalışıyorum :(
O daha fark etmedi durumu. Salon kapısında geziyor @siyah Anka
@yazar çizer bugün o kadar çok üşüdüm ki bunu yapmam gerekiyordu. Benim de çayım yok şu an sanırım eşitlendik
@yazar çizer bugün o kadar çok üşüdüm ki bunu yapmam gerekiyordu. Benim de çayım yok şu an sanırım eşitlendik
hahaha sanırım o da benim gibi soğuk sever :)
Ben üşümeyi seviyorum ama üşüyünce soba yakmayı da seviyorum
ben pek soba yakmam çok kötü olmadan ama battaniyeye sarılmak ya da çay yapmak iyi geliyor. ıhlamur rezervini bir kontrol etmem lazım tabi.
Ateşe karşı özel bir ilgim var. Benimki ısınmak ihtiyacından çok keyif şeysi (yazamadım)
evet güzel oluyor özellikle kampta :)) biz kalorifere geçtiğimizden anca mangalda yakıyoruz artık yaparsak ya da ocakta :)
Biz bahçede çamaşır makinası kazanından yaptığımız bir sobada yakıyoruz bir de evi sobayla ısıtıyorum burda kalorifer falan yok
güzel gerçekten bende o günleri özlüyorum ama bir gün köye yerleşirsem yaparım anca.
Yani soba yakma işi zor zaten zahmetli biraz.
biliyorum :) zamanında çok yaptık :)
:) o zaman sıkıntı yok
Beden ölçü algısı tamamen bize dayatılan bir kuramdır.
Her dönem farklı beden ölçüleri de popüler olmuştur.
Fazla kilo genelde sağlık problemlerinden kaynaklanır ve buna fizikselden çok psikolojik sağlığın yerinde olmayışı sebep olur. Libido da sağlıklı bedenlerde daha yüksek seyreder. O yüzden bu önermede taklit yapılıyor olması çok yüksek ihtimaldir.
Her dönem farklı beden ölçüleri de popüler olmuştur.
Fazla kilo genelde sağlık problemlerinden kaynaklanır ve buna fizikselden çok psikolojik sağlığın yerinde olmayışı sebep olur. Libido da sağlıklı bedenlerde daha yüksek seyreder. O yüzden bu önermede taklit yapılıyor olması çok yüksek ihtimaldir.
bir anlamda bunu anlatmak istedim.
:)
Vizyon meselesidir. Bir espri bir kere yapılırsa gülünür, iki kere yapılırsa bunu ben biliyorum denir, üçüncü kez aynı espriye maruz kanılırsa artık yeter kafamı ütüledin denir.
espriyi suyunu çıkarmadan bir kere yapmak, yapar yapmaz es verip etkiye tepki beklemeden hemen bir sonraki cümleye geçmek. cümlenin ortasında jetonu düşüp gülmeye yeltenen muhatapa “ama böyle geriden takip edersen anlaşamayabiliriz” ya da benzeri bir cümle kurmak, espri sahibini bir üst noktaya taşıyan detaylardandır.
Güzel bir açıklama
Dinlenmen gereken zamanı dinlenmeden geçirmeye sebep olabilir. İşleri programlamak ve istirahat etmeye de vakit ayırmak lazım. Hepimize biraz da tembellik de gerekiyor.
o kadarını söylemeye gerek duymadım herkes akıl edebilir diye. kimsenin dinlenmesi gerektiği zamanda çalışacağını sanmıyorum.
Yazıyı sana atıf olarak yazmadım başlığa yönelik yazdım:)
farkındayım :) yine de yazayım dedim :)
Valla bişi diyim mi ben bazen dinlenmem gerektiğini akıl edemiyorum. Bazen haddinden fazla hırpalıyorum kendimi. Kafaya bir şeyi taktım mı o illa olacak. O da başka bir sıkıntı. Biraz kendim gibi olan vardır diye yazdım
vücut size der dinlenme zamanınızı merak etmeyin. hepimiz kafaya bir şeyler takıp yapmaya çalışıyoruz ama vücut bir yerde durduruyor sizi istemeseniz de.
Benimki durmuyor işte. Öyle bişi ancak bittiğinde benim çoktan bittiğimi anlayabiliyorum.
anneliğinizdendir. o ayrı bir konu.
Ne bilim. Anneliğin böyle bir özellik yüklediğinden emin değilim. Takıntı bence bu
olabilir bilemiyorum. siz daha iyi bilirsiniz.
Ağızdan çıkan sözü geri alamazsınız. O yüzden söylediklerimizin telafisi yoktur. Ona göre konuşun
Bana genelde yaşlı bir amca veya teyze geliyor. Nerelisin falan gibi sorularla başlıyan dialog nedense hep bekar oğullarının olduğuna geliyor bende anlamadım nedir bu izdivaç merakı.
Valla baba yarısı derler ama babamın binde biri bile olamaz öyle bir nefret
Antidepresan kullanmak için önce depresyon türevi bir şey yaşamak gerekiyordur herhalde. Ben depresyona giremiyorum ki. Tam gireyim diyorum bir iş çıkıyor. Depresyona girmek için baya işsiz olmak lazım. Yok yorganın altına gir ağla falan. İnan daha ben yorganı üstüme çekmeden uyuyorum.
Bol dövüşlü aksiyonları artık reaksiyon yaratmadığı için online süresi düşen yazar
Gereksiz numaraları bilmem ama babamın mail adreside telefonumda açık olduğu için ve artı olarak işletme hattı kullandığım için binlerceden de fazla telefon numarası var ve ben artık doğru kişiyi aramak için wpden fotoğraf kontrolü yapıp arıyorum. Zira aynı isimden kaçlarca var
Perva sözlük güncel sorunu olarak bugün sıkça karşılaştığımdan olsa gerek, acaba insan mıyım? Diye sorgulamaya başladım.
En son yasak olan bir şey yüzünden cennetten kovulduk. Lütfen böyle şeyler yapmayın, zira daha diğer gezegenler yaşama uygun form'da değil.
Belek'ten ucuzmuş.
Bugün bir genel cerrahi hekimi misafirimle sohbet ederken bildiğim bir bilginin tamamen yanlış olduğunu öğrendim.
Ve hemen ortamlarda ben bunu satarım diye hafızaya aldım.
D vitamini güneşten, çoğu kişinin savunduğu gibi kolun ve bacakların ön yüzünden alınmıyormuş. D vitamini güneşten, halk arasında kuyruk sokumu tıpta sakrum denilen yerden, 1 ay boyunca her gün 15 dk alınırsa 1 yıllık d vitamini depoluyormuş.
Ve hemen ortamlarda ben bunu satarım diye hafızaya aldım.
D vitamini güneşten, çoğu kişinin savunduğu gibi kolun ve bacakların ön yüzünden alınmıyormuş. D vitamini güneşten, halk arasında kuyruk sokumu tıpta sakrum denilen yerden, 1 ay boyunca her gün 15 dk alınırsa 1 yıllık d vitamini depoluyormuş.
nasıl yani anadan üryan şekilde, anüsünü güneşin doğuşuna tutan, çıplak hippiler haklı mıymış? elden falan da geliyordur da az geliyordur ya, yoksa orası hiç güneş görmemiş insanlar var hayatı boyunca, bunlar hiç mi d vitamini almadı :D
Bazılarının d vitamini almadığı kesin de 😅😅😅
ahahhaaa sorma öyle cidden
D vitaminsizler yüzünden şu an sinirlerim çok bozuk mesela
İş hayatından birileri mi? gereksiz insanların hayatına böyle etki etmesine izin verme
Emeklerin boşa gidince bir tık sinirleniyorsun. Neyse geçti sanırım şimdi
ona harcadığın kısmı boşa gitse de, emek verirken oluşturduğun kendin hala senle beraber. Emek vermeye küsmemek lazım, uğraşmaya devam.
2 kilo taze fasülye ayıklayıp yeniden ocağa koyamayacağım. Canazım yemeği emanet edip gittiğim 2 personelim göz göre göre yakmışlar. Bir daha size yemek yapmayacağım deyip restimi çekip çıktım 😅😅😅 aslında patlamamın sebebi o değildi o an patlama noktasındaydım. Çünkü ondan önce İngiliz cici annemin neden hala Türk vatandaşı olmak konusunda ısrarcı olduğunu bilmiyorum bununla ilgili bir evrağına foto yüklenmesi gerekiyordu ve onunla cebelleştim onunla uğraşırken kızım telefondan sürekli anne yazan mesajları ile nabzımı 150 seviyelerine çıkardı. En sonunda da işe dönüp yemeğin yandığını öğrendiğim de artık bütün mahallede yandığını öğrenmiş oldu.
AHahaaa ben de başka telden anlamışım. Sözlükçe de öğrenmiş olduk iyi oldu.
😅😅😅😅 Napim bizim gökdenlenlerle çevrili hayatımız yok. Beyaz yakamız köyün tozlu yollarında grileşti.
Bir esnaf olarak söylemeliyim ki günün cirosunun 10 da 1 i kadar nakit girmiyor kasaya.
Bir de ayakkabı boyacıları vardı. O ayakkabı boyama sandıkları bana hep sokakta Osmanlı şekeri satanların tezgahını hatırlatır. Bir ayakkabı boyamak için fazla show yapılmış bir düzeneği var gibi sanki. Ama yinede nostaljik. Artık göremiyoruz o tezgahları
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?