Yazar cizer

Squat bana hep korkunç gslen bir spor hareketi olmuştur dizleri zedeleyebilir bele zarar verebilir.

Eğer ağırlık fazla gelirse dizlerinin bağları kopabilir dizlerin çıkabilir ve her iki durumda da bir ömür topal yürümeye mahkum kalabilirsiniz. İnternette bu tarz çok video buldum.

Koleksiyoncu yada yabancı adıyla the collector 2009 yapımı bir filmdir.

Filmin konusuna gelirsek bir hırsızımız vardır hırsızlık için girdiği eve ondan önce başka bir misafir daha girmiştir. Bu koleksiyoncudur. Koleksiyoncu eve insan etini kolayca kesebilecek tellerden oluşan bir çeşit manyakça tuzaklar kurmuş ev halkını işkenceye almıştır.

Koleksiyoncu filmi temelde bu hırsızın tuzaklardan kurtulup devasa amerikan evinden kaçma veya içerdeki aileyi kurtarma çalışmasını konu alır.

Filmin pek iyi bir seneryosu olmasada vahşet, aksiyon, basit korku filmi sevenler izleyebilir.

Türkiyede neden bu tarz filmeler çekilmiyor derseniz 3+1 iki odalı eve neyin tuzağını kuracan :d

Windows server 2016 dan sonra çıkan nihayet stabil çalışabilen windows'un server (sunucular) için özel yaptığı yazılımdır.

Aynı zamanda şuan sözlüğümüzün alt yapısı windows 2019 server sürümüdür. Normalde 2012 ye kuracaktım ancak bize eski model yakışmaz diyerek 2019 kurdum tahminimden daha iyi bir performans gösteriyor.

Windows server yazılımları içerisinde en yenisi yanılmıyorsam 2022 sürümüdür ancak stabil olanı 2019 dur.

Eskiden olsa bu başlığı açar bilgisayarınızın hızlanmasını sağlayan tuş kombinasyonu yazar insanları deli ederdim.

Peki nedir alt+ f4 tuş fonksiyonu tüm arka plandaki uygulamaları dkrekt olarak kapatmanıza yarayan bir tuş kısayoludur default olarak windowslarda aktif olur.

Bilgisayarların yeni yeni evlere girdiği dönemlerde nereye girsem alt + f4 bas yazar karşımdakini deli ederdim. Eskiden troller bile kaliteliydi azizim.

Bilgisayarlarda bulunan uygulamaları arka plana almaya veya mevcut video akışını tam ekrandan çıkarmaya yarayan tuştur efendim.

Fetih 1453filminde görünce kahkahalara boğulmama neden olan karakter.

Şöyle ki fetih 1453 filmi kültür bakanlığı desteğiyle istanbul fethini anlatması gereken filmdir.

Peki nedir bu ulubatlı hasan? İstanbul fethinde surlara dayanan bir merdivene tırmanıp onlarca ok yemesine rağmen osmanlı bayrağını surlara diken kişiymiş.

Kişiymiş diyorum çünkü böyle birisi ne osmanlı arşivlerinde nede bizans arşivlerinde yoktur istanbul fethinden yıllar sonra bir ressam bayrak diken bir asker çizer ve bu ulubatlı hasan olarak hikayelendirilir. Ancak tarihimizde resmi olarak böyle birisi yoktur.

Araştıralım sorgulayalım.

Önvelikle uniseks isim nedir: deniz, yıldız, ekin, gökçe, rüzgar ve benzeri iki cins içinde kullanılan isimlerdir.

İnternetten tanıştığınız deniz bey deniz hanım da olabilir, gökçe hanım gökçe bey de olabilir.

Gerçi şimdilerde kimse benim gibi anonim takılmadığından büyük ihtimalle sorun yaşamazsınız.

Bir yazar söylemek gerekirse stephen king ender korku yazarlarından ve sonsuz bir hayal gücüne sahip.

Eğer bir türk yazar söylemek gerekirse ahmet ümit harika polise romanları var. Nevzat başkomser karakteri olmak isterdim.

Kayıp tanrılar ülkesi kitabında da yurt dışında görev yapan yıldız isimli bir karakter ve aşk hayatından bahsederken yıldız karakterini erkek zannedip lan bu adam bize gay aşk hikayesimi yazmış demiş sonradan aydınlanmıştım.

(bkz: unisex isim karmaşası)

Uygulama yorumlarına başıma bir iş gelirse guugle play surumludur yazanlar.

Birde isim soy isim ekliyorlar :d ben erkan tan başıma bir iş gelirse sorumlusu google dir :d.

Bunların mantığını anlayamıyorum zaten uygulamayı indirirken o okumadığınız uygulama ve google sözleşmesinde her türlü izni ve her türlü durumu kendi üstünüze alıp onaylıyorsunuz.

Bugün whatsapp tüm mesajları sızdırsa zerre sorumluluk almaz mesela zaten siz kabul ediyorsunuz.

Hayır yani bu adamların mantığıyla düşünürsek ben chrome indirip açıklamasına google sorumludur yazayım gideyim dolandırıcılık yapıp mahkemede ben google sorumludur yazdım diyeyim.

Oldukça saçma değilmi? Ama türk vatandaşının yüzde 90 kadarında bu mantık var hem yabancı uygulamaya hemde yabancılara rezil oluyoruz.

Kritpto para borsalarında en güvendiğim borsa hem global hemde tr versiyonunu kullanıyordum ancak mehmet şimşek'in kripto politikası sağolsun okx mecburen globalde türkçe dil desteğini sonlandırdı. Ve yeni tr üyesi alıyormu bilmiyorum.

Neden en güvendiğim borsa derseniz bianance bile kara parayla bir çok ülke tarafından suçlanırken okx de böyle bir durum yok + tron gibi bir çok kripto paranın resmi validatörü +genelde shit coin yada meme coin yayınlamaz.

En çok tercih edilen intihar yöntemlerinden birisi olsada kalın halatın yalnış bağlanması sonucu en acılı ve saatlerce acı çekmenize sebep olabilecek yöntemdir.

Halatla intiharların büyük çoğunluğunda ölenler boğulmaktan değil ani boyun kırılmasından, hatta boğaz kesilmesi, veyahut gırtlağın ezilmesi sebepiyle ölmekte.

Birde halatla intiharda temel mantık halatın siz atladıktan sonra boynunuzu sıkarak boğmasıdır yanlış bağlanan bir halatla bir yerden atlarsanız boynunuzu kırar ancak sizi boğmaz saatlerce bir halata asılı ve felçli halde ölmeyi bekleyebilirsiniz.

Bana göre işkence değil idam yöntemi olan ancak kayıtlara işkence yöntemi olarak geçen olaydır. Aslına bakarsanız mantıken acı dolu bir idam demektir bu heykelden canlı çıkmak oldukça zordur.

Peki nedir bu prinç boğa işkencesi?

Prinçten (prinç derken bakır) yapılma demir bir boğa heykelinin içine kurban kitlenir ve heykelin altından ateş yakılır ve kurban heykelin içinde diri diri kızararak can verir.

Tarihte ilk romada Perillos tarafından yapılmış olan bu heykel neyi temsil etmekteydi? Boğa gücü ve ihtişamı altında yanan ateşse cehennemi temsil etmekteydi boğa özel bir şekilde dizayn edilmişti diri diri yanan kurbanın çığlıkları bir boğa inek sesi gibi çıkıyordu.

Dönemin roma kralı phalaris bu heykelden sipariş eder ve ilk olarak üreticisi Perillos üzerinde test etmek ister ses sistemini denemek isteyen kral heykelin içine girip bağırmasını ister Perillos heykele girince kapıyı üstüne kitler ve alttan ateşi yaktırır Perillos tam ölmek üzereyken onu çıkartır ve uçurumdan attırarak öldürür.

Roma kralıda manyakmış kendisine özel işkence aleti yaptırıyor yapanda test ediyor sonra adamın canını bağışlayıp uçurumdan attırarak öldürtüyor :d.

Ve bahsettiğim o heykel

Hayran olmak değilde çocukken beni etkileyen kitaplardan birisini söylemek gerekirse incildir. Nereden elime geçti bilmem incil nedir onu da bilmezdim.

Ancak çocukken dahi okumayı sevdiğimden o mechul kitabı okumuştum sanırım okuduğum incilin farklı bir versiyonuydu.


O dönemler okuduğum satırlardan bir kaçı hafızama kazındı.

Tanrı yalnızlıktan sıkıldı ve luciferi yarattı bir müddet geçti ve tanrı lucifere yeni canlılar yaratma zamanı dedi o zamanlar dünya koca bir su kütlesinden ibaretti. Tanrı şeytana bir avuç toprak verdi şeytana dünyaya serpmesini söyledi. Şeytan toprağı dünyaya serperken düşündü ve sorguladı kendiside tanrı kadar yalnızdı ve tanrının kendisini yaratmak istemesi gibi oda kendisine ait küçük bir dünya istedi. Ağzına biraz toprak sakladı geri kalanını dünyaya serpti ve tanrı toprağa büyüyüp çoğalmasını emretti şeytanın ağzı tanrının gözü önünde toprakla şişmiş taşmıştı ve işte ilk ihanet gerçekleşmişti.

Bunlar milattan önce fi senesinde okuduğum kitaptan aklımda kalanlar kitapta temelde anlatılan buydu incilin bir versiyonu diye düşünüyorum ama incil bile olmayabilir.

Son zamanlarda sürekli kendime sorduğum soru, kafa karışıklığı durumu.

Kafam sürekli başka yerlerde olduğundan sürekli hatalar yapıyorum mantıksız kararlar alıp alakasız hareket ediyorum.

Mesela bugün telefonu bir videoda açık unutup cebe atmak gibi saatlerce boşu boşuna cebimde çalışmış ve sıcaklığını bile fark etmemişim.


İnsan aklını bir noktaya bir hedefe odaklayabilirse başarılı olabilir. Resim çizmekte mi uzmansın? O zaman kendini resime odakla.

Ancak benim gibi insanların kafası sürekli çalışır sürekli bir ton bilgi ben kafamın içinde akşama kadar kendisiyle tartışan birisiyim kendi fikirlerimi bile doğru bulmuyorsam ben kime? Neye güveneceğim.

(bkz: ne kadar umrumda (şarkı))

Herkes şu kadar beğeni şu kadar like gelirse fotoğraf atarım demiş.

Bende admin olarak ortaya bir iddia koyayım sözlüğün kuruşulunun 20. Yıl dönümünde ölmezsem başıma bir iş gelmezse sözlüğe bir fotoğraf atarım.

(bkz: psikoz)


Sansar salvo'nun psikoz albümüyle beraber 2005 de yayınladığı belkide kendisinden en çok bahsettiği ve tüm öfkesini belkide kustuğu tek parçasıdır.

Bu parçayı nedense kendi kanalından kaldırmış ilginç "bu şarkı mazide kalmasın unutmasın kimse" dedikten sonra kendi kanalından kaldırması.

(bugünlerde şarkı bulamıyorum dinlediğim zaman kendimi bulduğum
tetiği çekemedim kafama dayayıp ama bu bir şarkıdır kendimi vurduğum)

Sansar salvo psikoz:
https://youtu.be/u1Qk4HtGFl4


Sansar salvo psikoz şarkı sözleri:

Haysiyetsizlerin dünyası, şerefsizlerin rüyası
Gücü bilen anlar, akar kanlar. Arkamdan, arkamdan akar kanlar
Akıtan bıçak çıkar kankamdan; sigaramın dumanı kesmedi beni
Ateşle şunu, varsa bir çakmak. Elimi titretir çakmağı çakmak
Fırtınalı bir gece, yağmur sağanak; dalgalı denizde kendini boğmak
Her şeyim sanıp hiçbir şey olmak, dumanaltı bir gece doğmak
Bana para lazım, çok lazım. Sana yara lazım, göğsünden
Bana bira lazım; harman kaldım, gitmen lazım tez elden
Ezelden geldiler onlar; şeytandır isimleri, lakin...
Bu adam alışkın bunlara; iblisi gördüğünde çok sakin
Bugünlerde şarkı bulamıyorum dinlediğim zaman kendimi bulduğum
Tetiği çekemedim kafama dayayıp ama bu bir şarkıdır, kendimi vurduğum
Umduğum gibi değil duyguların, kurgulamıştım ben hayalleri
Ama gün gelecek, gelecek... Ben kral olucam; dür kalemlerin
Lanet olası insanların arasından kaçacaksan şanını bırak
Miras kalsın; sen yalnızsın, ben tekil şahıs, yanıma bırakma
[Nakarat]
Bu şarkıyı her gece dinle, kalbin çalsın, sen söyle
Bu şarkıyı bir kere dinle, bir kere sev ve de bir kere öl
Bu şarkıyı boşver, gitsin; bir bardak su, dünya çöl
Bu şarkıyı bir kere dinle, bir kere git ama hiç dönme
Bu şarkıyı her gece dinle, kalbin çalsın, sen söyle
Bu şarkıyı bir kere dinle, bir kere sev ve de bir kere öl
Bu şarkıyı boşver, gitsin; bir bardak su, dünya çöl
Bu şarkıyı bir kere dinle, bir kere git ama hiç dönme

[Verse 2]
Sizlerden farkım var, şarkım gerçek hikayeler anlatır
Gözlerden uzak olmak sahnedeyken de mümkün olabilir
Yani vurabilir seni bir gün birisi; yani bıçaklanabilirsin her an
Elini karnına götürürsün, kan o yere kapanır ama kapanmaz yaran
Hayat dediğin korku filmi; cama yumruk atıp kestim elimi
Bana baktılar, "Bu adam deli mi?" Harman kaldım, yoklar cebini
Hayat okulunda öğretmen şeytan; onda kılıç, sende kalkan
Yolu bulamadım mı, tanrıya sormam. Cevap alamayınca, gerekiyor sarmam
Barmen bir bardak koymadı hiç; sokaklarda içtim ben
Şimdi kendimi değerli görürüm, rap yapmazken hiçtim ben
Sert olup da mert takılırsan, korkarsın bir gün; elbet bir gün
Dünya döndü, kafamda döndü; sigaralar öldü her gece, her gün
Yine bana bakan adam oldu herkes; yine beni göremedi, gitti kalleş
Kalleşler kankam oldu bazen; düşman, kalleş, kardeş, birleş
[Köprü]
(Dur) Bu şarkı mazide kalmasın (Aiight)
Bu şarkıyı unutmasın kimse, Sansar

[Nakarat]
Bu şarkıyı her gece dinle, kalbin çalsın, sen söyle
Bu şarkıyı bir kere dinle, bir kere sev ve de bir kere öl
Bu şarkıyı boşver, gitsin; bir bardak su, dünya çöl
Bu şarkıyı bir kere dinle, bir kere git ama hiç dönme
Bu şarkıyı her gece dinle, kalbin çalsın, sen söyle
Bu şarkıyı bir kere dinle, bir kere sev ve de bir kere öl
Bu şarkıyı boşver, gitsin; bir bardak su, dünya çöl
Bu şarkıyı bir kere dinle, bir kere git ama hiç dönme